Zimbabve'nin ekonomik manzarası, para politikası, bankacılık sistemi, ticaret uygulamaları ve finansal sektör gerçeklikleri tarafından şekillenen hem benzersiz zorluklar hem de fırsatlar sunmaktadır. Ülkenin ekonomisi son yirmi yılda hiperenflasyon dahil olmak üzere önemli zorluklarla karşılaştı; bu durum yerel para biriminin terk edilmesine neden oldu (2009). O tarihten sonra Zimbabve çok sayıda yabancı para birimi benimsedi; bunların başında ABD doları ve Güney Afrika randı gelmektedir. Son zamanlarda hükümet yerel para birimi olan Zimbabweli dolarını (ZWL) yeniden tanıttı ancak bu yeniden tanıtım enflasyon ve yerel para biriminin istikrarına yönelik sınırlı güven nedeniyle kamu şüpheciliğiyle karşılaştı. Zimbabve'nin bankacılık sistemi hem yerel hem de uluslararası bankaların karışımıyla karakterize edilir; ancak sektör tarihsel olarak likidite ve sermaye yeterliliği sorunlarıyla mücadele etmiştir. Bu zorluklara rağmen madencilik, tarım ve imalat gibi bazı sektörlerde dayanıklılık mevcuttur; bu sektörler GSYİH’ya önemli katkılarda bulunmaktadırlar. İşletmeler için başarının anahtarı düzenleyici politikalarla yabancı döviz kısıtlamalarını aşmaktır. Zimbabve'nin finansal düzenlemeleri bazen kârların yurtdışına aktarılmasını zorlaştırmakta olup bu durum uluslararası yatırımcı güvenini etkilemektedir.

Enflasyon ve faiz oranlarındaki dalgalanmalar da ithalat ve ihracat yapan işletmeler için karmaşıklık katmanları eklemektedir. Zimbabve ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki ticaret hala nispeten sınırlıdır ancak büyüme belirtileri göstermektedir; Zimbabve mineraller (özellikle altın ve elmas), tütün ve tarım ürünleri ihraç etmektedirken Orta Doğu ülkeleri petrol, kimyasallar ve makineler gibi çeşitli ürünler tedarik etmektedirler. Orta Doğu'daki ticaret ortaklıkları daha da gelişebilir; özellikle bölge petrol dışındaki ekonomik çıkarlarını çeşitlendirmeye çalışırken tarım, yenilenebilir enerji ve madencilik gibi alanlarda karşılıklı ilgi alanları bulunmaktadır ki bunlar hem Zimbabve hem de Batı Asya ülkeleri için fayda sağlayabilirler. Zimbabwe ile yapılan ithalat ve ihracat faaliyetleri hükümet kontrolleriyle karmaşık hale gelmekte olup bölgesel ticaret anlaşmaları (AfCFTA) gibi potansiyel faydalar içermektedirler; ayrıca Zimbabwe'nin Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) içindeki konumu da bölgesel ticaret erişimi sağlamaktadır ki bu durum Zimbabwe ile ticaret yapmak isteyen işletmelerin daha geniş bir pazara ulaşmalarına yardımcı olabilir.